21 yıl önce 1992 yılı, 25 Şubat gecesi Ermeni çeteleri ve ordusu,
Hocalı'ya girerek çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden, soydaşlarımızı işkenceyle öldürdü.
Bu olay insanlık açısından kara bir leke olmasının yanıdna Türk Dünyası ve Azerbaycan halkı için de en acılı günlerden biri olarak kaldı.
"İnsan haklarının bir numaralı savunucusu" rolünü oynayan Batı ise her zaman olduğu gibi katliamı görmezden geldi.
"12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti"
10 bin nüfuslu Hocalı'da, olaylar sırasında yaklaşık 3.000 Azeri
bulunmaktaydı. O gece Ermeni silahlı birlikleri Hankedin'de bulunan ve
komutanlarının çoğu Ermenilerden oluşan 336. Alayın zırhlı silah ve
askerlerinin yardımı ile Hocalı kasabasını yerle bir etti.
Katliama tanık olan bir gazeteci, yaşananları şu şekilde aktarmaktadır:
"Dağlık Karabağ'ın Hocalı kentinin düşüşünü bir gün boyunca yaşadım.
Görüntülerle belgeledim ve video çekimleriyle bir günde 1.300 Azerbaycan
Türk'ünün Ermeni çetecilerce öldürülüşünü bütün dünyaya duyurdum.
Hocalı katliamı anlatılamaz bir vahşetti. Bütün Azerbaycan şok olmuştu.
Ermeni bıçaklarından, kurşunlarından kurtulmayı başaranlar; kadınlar,
çocuklar, ihtiyarlar karlı dağlarda tipi altında Agdam'a gelmeyi
başardıklarında çoğunun ayakları donmuştu. Bazılarının ayakları ise
kangrenden dolayı kesilmişti. Ermeniler vahşetin her türlüsünü sanki
ibret olsun, örnek olsun diye yapmışlardı. İhtiyar dedelerin, yaşlı
anaların yüzleri jiletlerle doğranmış, genç kadınların göğüsleri peynir
gibi kesilmiş, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştü. Hocalı ile Agdam
arasındaki 12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti."
Ermeni zalimlerinin yaptığı Hocalı katliamında aralarında 106 kadın, 63
çocuk 70 de ihtiyarın bulunduğu 613 kişi hayatını kaybetti. Aynı zamanda
katliam esnasında 1275 kişi esir alındı. Bunlardan 150'sinin akıbeti
halen bilinmiyor.
"BM ve Batı tepkisiz kaldı"
Bu katliam neticesinde onlarca aile yok edildi.
Gelişmelere seyirci kalan Birleşmiş Milletler ve Batılı devletler,
Ermenilerin yaptıkları katliamlara ve işgal hareketlerine ciddi bir
tepki göstermediler.
Ermenilerin Mayıs 1992'de Nahçıvan'a saldırmalarından sonra Türkiye 1921
Kars Anlaşması çerçevesinde bölgeyi korumak için askerî müdahalede
bulunabileceğini açıkladı.
Uluslararası toplum, ancak Ermenilerin nüfusu 60 binden fazla olan
Kelbecer'e saldırmasıyla harekete geçti. Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi, 822 sayılı kararı ile Ermeni kuvvetlerinin işgal altındaki
topraklardan çekilmesini istedi, ancak bu sonuç vermedi.
Kararın ardından AGİT bünyesinde arabuluculuk çalışmaları başlatıldı.
(Kaynak: www.ulusalkanal.com.tr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder